Artan Kira Fiyatları ve Nedenleri
Son yıllarda, enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi faktörler, İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde kira artışlarını tetikledi. Uzmanlar, bu artışların orta ve alt gelir gruplarını kent merkezlerinden uzaklaştırarak paylaşımlı ev sisteminin zorunlu hale geldiğini belirtiyor. Bu durum, sadece ekonomik etkenlerden değil, aynı zamanda toplumsal yapıda meydana gelen dönüşümlerden de kaynaklanıyor.
İstanbul’daki Kira Artışları ve Sosyolojik Dönüşüm
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Dr. Berat Dağ, İstanbul'daki kira artışlarının yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyolojik bir dönüşümü de yansıttığını ifade ediyor. Dr. Dağ, “Kira artışlarının enflasyon ve döviz kuru ile doğrudan bir ilişkisi var. Ancak, İstanbul’da plansız ve rant odaklı çarpık kentleşmenin sürekliliği de bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor,” açıklamasında bulundu. Bu bağlamda, konutların artık temel bir barınma ihtiyacından çok, spekülatif bir yatırım aracına dönüşmesi dikkat çekiyor.
Toplumsal Eşitsizlikler ve Mekânsal Ayrışmalar
Dr. Dağ, kira artışlarının toplumsal eşitsizlikleri derinleştirdiğine ve alt-orta sınıfların şehir merkezlerinde güvenli bir yaşam sürmesinin zorluğuna dikkat çekiyor. “Üst sınıflar, kentin sunduğu olanaklardan faydalanırken, çoğunluk her geçen gün daha olumsuz şartlarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, toplumsal güven, aidiyet hissi ve dayanışmanın azalmasına yol açıyor,” diyor.
Gençlerin Konut Edinme Zorluğu
Barınma krizinin, üst ve orta-üst sınıfların mülk birikimi yapmasına olanak tanırken, alt ve orta-alt sınıflar için konut güvencesini zorlaştırdığına vurgu yapan Dr. Dağ, “Kent merkezlerinde yaşayan genç bireylerin konut edinmesi neredeyse imkânsız hale geldi. Bu nedenle paylaşımlı evler gibi geçici kolektif yaşam biçimleri gündeme geliyor. Ancak bu durum, bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor,” şeklinde açıklama yaptı.
Orta Gelirlilerin Dışlanması ve Mekânsal Parçalanma
Orta gelirli bireylerin İstanbul’dan dışlandığını belirten Dr. Dağ, “Merkezî semtlerde çoğunlukla üst ve üst-orta sınıfların yaşadığı ortada. Artan kira ve yaşam maliyetlerini karşılayamayan alt ve alt-orta sınıflar ise, kent haklarına ulaşmakta zorlanıyor,” dedi. Bu süreç, kentin iktisadî, kültürel ve siyasî imkânlarından dışlanmaları beraberinde getiriyor ve toplumsal bütünlüğün sağlanmasını engelliyor. Sonuç olarak, İstanbul'un ayrıcalıklı azınlıkların hâkimiyetine girmesi, mekânsal bir parçalanmayı da beraberinde getiriyor.