17 Mayıs 2006 tarihinde Türkiye'nin siyasi ve toplumsal yapısını derinden etkileyen Danıştay Saldırısı, ülkenin yakın tarihindeki en önemli olaylardan biri olarak kayıtlara geçti. Bu saldırı, yalnızca bir cinayet olarak değil, aynı zamanda Türkiye'deki ideolojik çatışmaların bir yansıması olarak da değerlendirilmektedir. Olayın baş aktörü olan Alparslan Arslan, gerçekleştirdiği eylemle birlikte kamuoyunun dikkatini çekti. Peki, Alparslan Arslan kimdir ve bu saldırının arka planında neler yatmaktadır?
Alparslan Arslan'ın Hayatı ve Eğitim Süreci
Alparslan Arslan, 1977 yılında Erzincan'ın İliç ilçesinde dünyaya geldi. Ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşen Arslan, eğitim hayatına burada devam etti. İlk ve ortaöğretimini tamamladıktan sonra 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi ve 1999 yılında mezun oldu. Hukuk eğitimi almasına rağmen, zamanla radikal dini ve milliyetçi düşüncelerin etkisi altına girdiği iddia edilmektedir. Avukatlık yaptığı dönemde çeşitli dernek ve vakıflarla kurduğu temaslar, bu çevrelerden etkilendiği yönünde spekülasyonlara yol açtı. Komşuları ve yakın çevresi tarafından içine kapanık bir kişilik olarak tanımlanan Arslan, gerçekleştirdiği saldırıyla kamuoyunu şaşkına çevirdi.
Danıştay Saldırısı ve Gelişmeler
Alparslan Arslan, 17 Mayıs 2006'da Ankara'daki Danıştay binasına girerek Danıştay 2. Daire üyelerine silahlı saldırı düzenledi. Bu saldırıda Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybederken, dört hakim de yaralandı. Saldırının hedefi, Danıştay'ın başörtüsüyle ilgili bir kararına yönelikti; mahkeme, başörtülü bir öğretmenin görevine son verilmesi kararını onaylamış ve bu durum dindar kesimde büyük bir tepki yaratmıştı. Saldırının hemen ardından yakalanan Arslan, eylemi "Allah adına" gerçekleştirdiğini belirtti ve bu kararın kendisinde büyük bir öfke yarattığını ifade etti.
Ergenekon Bağlantısı ve Yargı Süreci
Danıştay saldırısı, kısa sürede Ergenekon davasıyla ilişkilendirildi. Soruşturmayı yürüten savcılar, Arslan'ın eylemi yalnızca kendi iradesiyle gerçekleştirmediğini, arkasında "derin devlet" bağlantılı bir örgüt olduğuna dair iddialarda bulundular. Bu iddialara göre, saldırının amacı Türkiye'de kaos yaratmak ve darbe ortamı hazırlamaktı. Arslan'ın kullandığı silahın, daha sonra Ergenekon sanıklarıyla bağlantılı olduğu öne sürüldü. Danıştay saldırısı davasında yargılanan Arslan, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, Ergenekon davasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından bu bağlantı iddiaları zayıfladı. Cezaevinde geçirdiği süre boyunca akıl sağlığının bozuk olduğuna dair iddialar gündeme geldi; 2017 yılında intihar teşebbüsünde bulunduğu ve akıl hastanesine sevk edildiği biliniyor.
Alparslan Arslan'ın Ölümü ve Kamuoyundaki Yankıları
Alparslan Arslan, 16 Şubat 2023 tarihinde hükümlü bulunduğu Maltepe Cezaevi'nde yaşamını yitirdi. Ölümü, ailesi ve yakınları dışında kamuoyunda sınırlı bir yankı buldu. Hakkında süregelen tartışmalar, ölümünden sonra da devam etti. Bazı çevreler onu "vatansever" ve "dini duygularla hareket eden" biri olarak görürken, diğerleri ise "derin yapıların piyonu" olarak nitelendirdi. Alparslan Arslan, Türkiye'nin karanlık dönemlerinden birinin sembolü olarak tarihe geçti ve ardında hala yanıt bulmayı bekleyen sorular bıraktı.
